Abbasiler ve Buveyhiler dönemindeki Cinni’ler

Cinnîler
Abbasiler ve Buveyhiler dönemindeki Cinni’ler
"Cinni”sözcüğünün ansiklopedik veya sözlük anlamı, “cinlere mensup” ya da “cinlerle ilgili” demektir. (Meydan Larousse, Cilt: 2, Sf: 954) “Cinci” sözcüğü ise, sonradan uydurulmuş ve yakıştırılmış bir sözcüktür. Felsefeciler ve büyük din bilginleri, “cinci” sözcüğünün özellikle bir takım din bezirganları ve şarlatanlar tarafından uydurulduğunu kabul etmektedir. “Cinni” sözcüğü ile “cinci” sözcüğü, bu nedenle yukarıdaki anlamlarından da anlaşılabileceği gibi, birbirinden çok farklıdır.  

Eski Türklerde, “akıl ve zeka”nın sembolü olarak kullanılan “cin” sözcüğünden türetilmiş olan “cinni”, bir ünvan olarak kullanılan bir sözcüktür. Örneğin; en eski Türklerde, Şamanizm döneminde, Çin ile bu ülkeye sınır olan Türk insanları arasında, “cinni” sözcüğü, “hem ulu bir hekim, hem de aynı zaman da ulu bir bilgin” konumunda olan insanlar için bir ünvan olarak kullanılırdı. Yani; bu unvan bu iki özelliği birden aynı anda taşıyan kişilere verilebilirdi ancak...
Abbasiler ve Buveyhiler dönemindeki Cinni’ler

Eb-ul Fethi Osman:
Doğum tarihi kesin olarak belli değildir. Alman Oryantalisti E. Probster’e göre, Hicri 300 ya da 320, Miladi 913 ya da 932 yıllarında Musul’da doğmuş ve 1002’de Bağdat’ta ölmüştür. Aslında, Türk olduğu halde, eserleri Arapça olduğundan, bir çok Türk bilim adamları gibi, “Araplaştırılmış Türk” anlamına gelen “Müstarep” sözcüğünün Batı dillerine yanlış olarak çevrilmesinden, Batı literatüründe Arap Filozofu, Arap Filologu olarak tanınır. Her şeyden önce, Sarf (Söz dizimi-Syntax) ile de meşgul olan bu zat, Tasrif (Flexional Languages) konusunda, zamanın en ulu bilgini olarak ünlenmiştir

Basra ve Küfe dil okullarındaki düşünce ayrılıkları, Milattan sonraki 9.ncu yüzyılda Bağdat’ta kurulan bir dil okulu tarafından etimolojinin ilk temsilcisi kabul edilen bu İbn-i Cinni'nin, dile dair teorileri, felsefi bakımdan incelemesiyle uzlaştırıldı. (Bakınız: Meydan Larousse, Cilt: 1, Sayfa: 626) Ebu el-Farasi el-Fasavi’den ders almış ve hocasının ölümüne kadar, onunla beraber 40 yıl İran’da, kısmen Büveyhi hanedanının en kudretli rüknü ve bu hanedanın Halep kolunun kurucusu ve asıl adı Ebu el Hasan el Ali bin Abdullah Ebu-l Hayce bin Hemedan olup, tarihlere Seyf-el Devle (916-967) olarak geçen hükümdarın Halep’teki sarayında, İbn-i Bakiye Nasır-üd Devle zamanında ve İbn-i Mubata’nın vaizlik yaptığı yıllarda görev almıştır.  

Kıbbet-ül Hattat adı ile de anılan Yakut el Müsta’semi (1173-1238)’nin Efkar-ül Hü-kema ve Kirab-ül Ahbar adlı eserinde, bu zatın, Seyf-üd Devle ile ondan sonra gelen Adud-ud Devle’nin yaptırdığı “Bimaristan-ı Adudi” adlı hastanede, iyi bir hekim olan Eb-ül Fereç (983-1043) ile birlikte bir çok öğrenciyi yetiştirdiği yazılıdır. Seyf-el Devle’nin ve onun ölümünden sonra da Adud-el Devle (936-983)’nin sarayında “Katib-el İnşa” görevini yapmıştır.

İsfahan’da iken İbn-i Sina ile karşılaşmış, onun Arapçasındaki yetersizliğini eleştirmiştir. Bu olay üzerine İbn-i Sina Arapça üzerine 3 yıl çalışmış, “Lisan-ül Arab” adlı kitabını yazmışsa da, ömrü yetmediğinden, bu kitap müsvedde halinde kalmıştır. Büyük Arap şairi El-Mutanabbi ile mülakatlarında, Arapçanın gramerine ait problemlerde uzun tartışmalarda bulunmuş, onun divanında şerh (açımlama) yazmıştır.

Eb-ul Fethi Osman'ın ünlü yapıtları:
1– Arapçada sesli ve sessiz harflere dair (Kitab Sirr-el Sınaa ve Esrar-el Belağa)
2– Arapçanın özelliklerine dair (Ki-tabel-Haşaiş fı ılm-ül usul el Arabiyye) İsveçli filolog J. Petersen’e göre, filolojiye dair bir çok eserinden başka, şiirleri de vardır. 
 
Eb-ul Fethi Osman hakkında bilgi veren kaynaklar: 
1– E. Probster-İbn-i Ginni’s Kitab al Muğteşap (Leipzig Semititische Studient, 1904)
2– O. Reschner-Studient Über İbn Ginni (Zeitsc Assyro 1909 23. 1. 54)
3– İbn-i Hallikan-Vafayat  al Ayan (Nşr. Wüstenfeld.IV.Nr.423)
4– Yakut, İrşat al Arib (Gib.Mem) V, 15-32, eser, Sf: 29-32 J. Pedersen
5– G. Flügel-Die Grammatischen Schulen der Araber, Sf: 248-252
6– İslam Ansiklopedisi, Cilt: 5/2, Sayfa: 720
7– İslam Ansiklopedisi, Cilt: 1, Sayfa: 142-143
8– İslam Ansiklopedisi, Cilt: 8, Sayfa: 858-862
9– İslam Ansiklopedisi, Cilt: 10, Sayfa: 536-539
10– Meydan Larousse, Cilt: 4, Sayfa: 507-509
11– Meydan Larousse, Cilt: 6, Sayfa: 158
12– Encyclopedia Britannica First Publication 1768 Vol. 2, Page 915
13– Ana Britannica, Cilt: 1, Sayfa: 107
14– Ana Britannica, Cilt: 11, Sayfa: 438-43

Fethi Osman:
Hakkında pek fazla bilgi edinemedik.

Devamı   Osmanlılar dönemindeki Cinniler