TEMA: 'Turgutlu'da neler oluyor?

TEMA: 'Turgutlu'da neler oluyor?'

 

Turgutlu'da neler oluyor?

Turgutlu Çaldağı’nda faaliyette bulunacak SARDES Nikel Maden İşletmeciliği; tarım arazilerini tahrip ederek, ürettikleriyle tüm Türkiye’yi besleyen Turgutlu halkını işsiz, aşsız, susuz, topraksız ve de ormansız bırakmak üzere!

Burada işletilecek olan maden yatağı; çelik, madeni para, mıknatıs gibi endüstriyel ürünlerin yapımında kullanılan NİKEL’in yanında, zehir olan ARSENİK içeriyor. En büyük kanserojenlerden olan Arsenik, doğa ve insan sağlığına en zararlı kimyasallardan birisi olarak biliniyor.

İşte bu nikel madeni faaliyete geçtiğinde, tüm Turgutlu tarım arazilerini öldürecek kadar Arsenik, toprağa karışacak ve bir zamanlar hayat veren bu topraklar, artık sadece ölüm kusar hale gelecek.

 
Nikel madeni faaliyete geçtiğinde:
• 15 yıllık işletme sonunda 15-18 milyon ton sülfürik asit kullanılmış olacak. Yani Marmara Gölü’nün yarısı kadar sülfürik asit, Turgutlu toprağına, havasına, suyuna karışacak. Yıllardır en kaliteli üzümü, pamuğu, domatesi yetiştiren Turgutlu, bu ürünleri artık dışarıdan satın almak zorunda kalacak.

• Günde 153 ton kükürt, sis ve buhar olarak havaya karışacak. Suyla, nemle karşılaştığı her yerde aside dönüşecek. Oluşacak asit yağmurları nedeniyle tüm Gediz Havzası ve tüm canlı varlıklar gelecekte büyük bir çevresel facia ile tanışacak.

• Madenin atık suları; derelere ve toprağa döküleceğinden, yüzey suları ve yer altı suları kirlenecek. Tarlasını sulamak isteyen Turgutlu çiftçisi, normalde doğal kaynaklardan karşıladığı su ihtiyacını, tankerlerle gidermek zorunda kalıp, fazladan para harcamak zorunda kalacak.

• Maden, günde 12.000 ton su tüketecek. Bu su, Gediz Nehri’nden ve sondaj çalışmalarıyla da yeraltından çekilecek ve bunun sonucu olarak Kuzey Çaldağı eteklerindeki yer altı suyu düzeyi düşecektir. Madenin drenaj hendekleriyle de yamaca düşen yağış, toprak tarafından emilmeden, bölgeden uzaklaşacak, toprağın beslenme / boşalma dengesi tamamen bozulacak.

• Tarım, Turgutlu’nun başlıca geçim kaynağı. Dünya çekirdeksiz kuru üzüm merkezi halinde olan ve domates, kiraz, erik, şeftali, incir, zeytin, pamuk üretilen bu bereketli topraklar, bölge ekonomisine can verdiği gibi, Türkiye ve dünyanın bir çok bölgesini besliyor. Madenin neden olacağı asit bulutlarının ve diğer kimyasal atıkların, bu ürünlerin üzerinde birikmesi, ürünlerin kalitesini olumsuz yönde etkileyecek, daha da kötüsü, bir çok ürün insan sağlığına son derece zararlı ağır metaller ve zehirli maddelerle kirlenmiş olacak.

• Madenin atıkları ve neden olduğu kirlilik; hayvancılığı da doğal olarak vuracak. Sulara ve toprağa karışan atıklar, hayvanların sağlığını ve verimliliğini yok ederek, geçimini hayvancılıktan sağlayanların ekmeğini elinden alacak.

• Madenin doğal hayata verdiği zararlar, bölgede tarıma dayalı sanayi yapan fabrikaların da kaynaklarını olumsuz yönde etkileyeceğinden, fabrikalarda çalışan bölge halkını da işsiz kalma riskiyle baş başa bırakacaktır.

• Maden yerleşkesi için kesilen ağaçlar ve oyulan araziler, erozyonu hızlandırmanın yanında, heyelan riskine yol açacak ve zaten deprem bölgesi olan yörede deprem riskini daha da arttıracaktır.

• Maden işletmesi aktif olduğu sürece, havaya salınacak olan 3-6 mikron boyutundaki asit sisi, boyutlarından ötürü haftalarca havada asılı kalıp, çok geniş bir alana yayılacak. Yayıldığı her yerde de bitkilere ve toprağa konup zarar verecek. İşletme çevresinde kesim yapılmamış, orman örtüsü en yakın ve zayıf kurban olacak. Yatağan Termik Santrali’nin çevresindeki 50 km çaplı alandaki orman örtüsünün zarar görmesine neden olan süreç, aynen Turgutlu’da da yaşanacak. Kesilenden çok daha fazla sayıda ağaç ve onunla etkileşimli öteki canlılar zarar görecek, güdükleşecek, üreyemeyecek ve gelişemeyecek.

 

TEMA Vakfı, Turgutlu halkı başta olmak üzere, tüm Türkiye’yi işine, ekmeğine ve toprağına, en önemlisi ülkesine sahip çıkmaya davet ediyor.

Kurtuluş Savaşı ile aldığımız, Gediz’i ve “büyüğü”nden “küçüğü”ne Menderes’i ile beslediğimiz bu verimli topraklar, yabancı şirketlerin maden çöplüğü olamaz…

 

TEMA Vakfı
Türkiye çöl olmasın!

TEMA
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız:  Nasıl bir çevre felaketi bizleri bekliyor?          EGEÇEP

4 Şubat 2010

   
 

 
  
 

Gediz Vadisi'nin yok olmasına izin verme!

 
 

Geri dön

   
   

Yorumlar - Yorum Yaz