Çevre dervişi Manisa Tarzanı

Çevre dervişi: Manisa Tarzanı

Her gün biraz daha kirlenen dünyamızda daha iyi bir çevre veya daha iyi insanın simgesi,çevreci hareketin,çevreci eylemin uluslar arası kimliği Manisa Tarzanını saygı ve sevgiyle anıyoruz.

O ki !.. Çevre bilimcileri erozyonun bu hızıyla sürecek olursa,gelecekte topraklarımızın,çöle dönüşmesinin kaçınılmaz olduğunu açıklamalarından,çok önceleri bu tehlikeyi görmüştü...

Ardından yemyeşil bir Manisa bırakarak, 31 Mayıs 1963’te yaşama veda eden bir çevre dervişi Ahmet Bedevi, ya da ünlenen adıyla Manisa Tarzanı, Kerkük Türkleri’ndendi. Irak’ta Dicle ile Fırat’ın birleştiği yerde dünyaya gelmiş. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Manisa’ya yerleşen Tarzan ,ömrünün sonuna kadar ağaç dikti ve fidan suladı. Bu gün Manisa’da pek çok Ağaç onun eseridir. O insan , ulusal bir kahraman, müstesna bir insan ve sonsuza dek de tüm Manisalıların sevgilisi olacaktır.

İnsan yapıtı olan her güzellik,büyük uğraşlar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu gün Manisa ,Yeşil Manisa adını almışsa, Tarzan’ın yaz-kış diktiği fidanlarının,ağaç olmasındandır. Ağaçların tomurcukları, baharı müjdelerken, sevgi tomurcuklarının çoğalması için Tarzan, fidanlıklar meydana getirmiştir. Doğa en katıksız güzelliktir. Tarzan, yeşili ümit, çiçekleri de çocuk gülüşü olarak görmüştür.

Doğa, bazen bir ağaç dalında yeşil haykırıştır. Bazen doruklarda bir buluttur. Doğada en büyük tutku , yeşilden esintidir. Tarzan , varlığına rüzgarın sesini,kuşların şakıyışını, ağacın yeşilini veren ilk doğa koruyucusudur. Daha doğrusu “yeşilin atası”dır. Tarzan, doğayı yeşiliyle, beyazıyla, kırmızısıyla.... tüm renkleriyle seven insandır. Doğa, dört mevsim varoluşun haykırışıdır .O,bu haykırışlar içinde, bazen kuş kanadında, özgürlüğü haykırmıştır. Tarzan renk cümbüşü ile bütünleşmiştir. Dağlar, onun evidir. Bir ağaç altı, bahçesidir. Tarzan, gün gelmiş , eğitici bir öğretmen olmuştur. insanlara ağaç dikmesini, yetiştirmesini öğretmiştir. Söylentilere göre Tarzan, ağaç dikmek, ağaçları sulamak için, hapishane müdüründen mahkumları istemiş. Müdür, Tarzan’a hafif cezalı olanları vermiş, o, mahkumları alarak, ağaçları ve çiçekleri, tenekelerle su taşıyarak sulatmıştır. Tüm yollara da ağaç dikmiştir. Bu denli yeşili seven Tarzan, bu dünyaya çıplak olarak gelmiş, çıplak olarak gitmiştir. Ama adı dillerden düşmeyecektir.

ANILAR

Tarzan’ın arkadaşlarından olan eski dağcılardan Haydar Aksakal, Tarzan’ı şöyle anlatıyor:

“Tarzan bizim için, bir arkadaş, bir sporcuydu, dağcıydı. Onunla muhtelif zamanlarda gezilerimiz olmuştu. Ağrı, Demirkazık, Toroslar, Antalya Beydağları...İzmir’e kadar bütün Ege ve Akdeniz’i, orta Anadolu’yu Tarzan’la dolaşma fırsatı buldum.

Tarzan, dünyanın belki de ilk doğa severlerinden biriydi. Yeşili, doğayı, insanı bir bütün içinde severdi. Onları birbirinden ayırmayan düşünce yapısına sahipti. Yangında Manisa yok olmuştu. Yeşil diye bir şey yoktu ortada. İnsanlar dağa çıkmıştı. Tarzan, bu şehri sonbaharıyla seviyor ve Manisa’ya yerleşmeye karar veriyor. O andan itibaren, Tarzan ağaçları dikmeye başlıyor. O yangın yerinden, yeşil bir Manisa yaratıyor. Arkasına,halkın, gençliğin, çocukların sevgisini alıyor, doğanın sevgisiyle birleştiriyor.

Tarzan bir yaprağın koparılmasını, kendi vücudundan herhangi bir organın kopartılması olarak düşünüyordu, öyle farz ediyordu. Bundan da büyük bir üzüntü, acı duyardı”.

"SEKSEN EVLADIM GİTMİŞ"

Ertuğrul Dayıoğlu anlatıyor:
Bir gün Tarzan’ı üzgün gördüm, niye üzgün olduğunu sordum. O da ;

- “Dayı, dün geceki fırtınada 80 delikanlı evladım gitmiş. Belediye bahçıvanı, fidanların dibine taflan dikmek için hendek kazdırmış, açık bırakmış, fırtına ağaçları devirmiş.” diye ağlamaklı sesle cevap verdi.

“Üzülme Tarzan yine dikersin, hem belki canlanır, kurtulurlar!" Adeta beni teselli eder yollu bir kahkaha atmıştı. Derviş tabiatlı bir şakacı idi kendisi. Bir gece toplantı sonunda aniden bastıran ve şakır şakır yağan yağmurda halk bekleşirken, ”Duşumuzu alalım” diyerek yağan yağmura karşı yürüyüp gitmişti.

DAĞLARIN KRALIYDI
"Tanrıların dağı" Spil dağında yaşayan Manisa Tarzan’ı, zirvelere aşık büyük bir dağcıydı. Dağcılık Spor Kulübü ile Yeşil Ormancılar Cemiyeti'nin yeminli üyesiydi.
KAYNAKÇA: Bedriye Aksakal - Yeşilin Atası Manisa Tarzanı - Haber Gazetesi  31.05.99