Su savaşları

Su savaşları

Bu başlığa bakıp da insanların artık 21. yüzyılda savaşmayı bırakıp da birbirlerini suyla ıslatarak savaşacağını, su şakaları ya da sulu şakalar yapacaklarını sanmayın! Keşke olabilse böyle bir şey! Keşke insanlığın en kötü icraatı olan savaşlar yeryüzünden böylece tamamen kalka bilse.

Anlaşılması gereken mesaj şu:
Su, bugün için dünyamızın en kıt kaynaklarından biri.
Suyu ekonomik bir biçimde kullanmak, artık geleceğe daha güvenli bakabilmek anlamını taşımaya başlıyor. Kısaca su; artık başlıbaşına hayat demek olacak.


Ama mevcut su kaynakları bakımından dünyanın geleceği pek parlak görünmüyor.
Doğanın bozulan dengesi, bundan kaynaklanan küresel ısınma, bilinçsizce su kaynaklarının yok edilmesi ve ağaç katliamları, yakın gelecekte dünyadaki doğal su kaynaklarını yok olma düzeyine getirecek büyük bir tehlike olarak duruyor insanlığın karşısında. Böylece bu gidişle 21. yüzyılda insanlığın suyun savaşını vereceği, su savaşları yapacağından söz ediliyor.

Dünyanın geleceği için kafa yoranlara göre;
su savaşları çağa damgasını vuracak biricik savaş nedeni olabilir!

Dünya Bankası'nın geçtiğimiz yıl hazırladığı rapora göre; mevcut su kaynaklarının tasarruflu kullanımı için kota, karne gibi uygulamalara geçilmemesi halinde gelecek yüzyılda su yüzünden dünyada savaşlar çıkabileceği belirtilmişti. Yani bu kafalarla gidilirse, bırakın birbirimizi ıslatıp şakalaşmayı, içecek su bile bulabilmek mümkün olmayacak!

Rapora göre; Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kişi başına düşen su miktarının 2025 yılında ortalama yüzde 80 oranında azalacağı, bu oranın Mısır'da yüzde 30, Nijerya'da yüzde 40, Kenya'da yüzde 50 olacağı belirtiliyor. Bu rakamlar ise, Afrika ülkeleri için felaket demek!

Yine aynı rapora göre; günümüzde sanayileşmiş ülke vatandaşlarının günlük kişisel su tüketimi kişi başına 400 litreye ulaşırken, yoksul ülkeler ise kişi başına 10 litre ile yetiniyor.

Hesaplara göre; 15 bin metreküp su, 100 göçebe ile 450 büyükbaş hayvanın ihtiyacını karşılarken, şehirli 100 aileye ancak 2 yıl yetebiliyor.
15 bin metreküp su, 100 adet lüks oteli ise ancak 55 gün idare edebiliyor.

Yani, Dünya Bankası'nın incelemesi 21. yüzyıldaki savaşların ardında yatabilecek asıl gerekçesini şimdiden ortaya koyuyor:
Su Savaşları! Çok komik belki! Ama bir o kadar da ibret verici!

Kısacası, insanlık doğayı tahrip ederek kendi gelecek neslini de tehlikeye düşürüyor ve yok etme sürecine doğru itiyor. Giderek çölleşen bir dünya ile. Ve de insanlığın kara utancı savaşlarla. İlgisizlik, bilgisizlik ve ağaç katliamlarının, orman yangınlarının yanı sıra, verimli tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı ve yağmalanmasıyla, talan edilmesiyle birlikte gelişen doğal dengenin bozulması sonrasında, en önemli hayat kaynağı olan su da, artık insanlığın kendisi için savaş vereceği kadar önem kazanıyor, her gün giderek tükenişi nedeniyle.

Biz akarsularımızı kurutup yok ettikçe, dünya da adım adım savaşa doğru ilerliyor!
Ne demeli buna? Acı ama gerçek, ama sanki bir o kadar da komik ve bir kara mizah gibi. 
Yoksa bu gidişle "su gibi uzun ömrün olsun" da mı diyemeyeceğiz kimseye?

3 Haziran 1997


Yorumlar - Yorum Yaz