"Ben zaten onlardan biriyim"

"Ben zaten onlardan biriyim"

“Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler memleketi olamaz…” 
Mustafa Kemal, bu sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik bir ülke haline gelebilmesi için bireylerin de özgür olabilmesi, kendi özgür iradeleriyle hareket ederek karar verebilmelerinin sağlanabilmesi açısından önemli bir adım atılması gerekliliğini öngörüyordu. Toplumdaki bireylerin kul davranışından kurtarılıp, sorumlu birer birey haline getirilebilmesi ve körü körüne inanış ve bağlanışlardan inanışlarından sıyrılabilmesi gerekiyordu. Çünkü demokrasi ancak sorumlu ve etkin bireylerle gelebilirdi. Kul davranışındaki insanlarla ise ancak “şeriat” veya benzeri baskıcı rejimler yaşanabilirdi. 

Bu yüzden de yeni Türk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bir başka temel özelliği ise,“laiklik” olarak belirlenmişti. Tüm bu nedenlerle,cumhuriyetin iyice yerleşebilmesi açısından “laiklik, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu”durumundaydı. Bunun ardından 30 Kasım 1925’te tarikatlar yasaklanmış, bu tarikatların müritlerinin yuvaları halindeki tekke ve zaviyeler kapatılmış, şeyhlik vs. gibi ünvanlar yasaklanmıştı… Birkaç ay sonra da, Mustafa Kemal, tüm bu yenilikleri anlatmak için yeni bir yurt gezisine daha çıkmaya hazırlanıyordu.  

Suikast girişimi

1926 yılının Haziran ayında ise, yine bu amaçla İzmir’e gelmek üzereyken, hareket etmeden önce İzmir Valisi Kazım Paşa (Dirik)’ten bir yıldırım telgrafı alıyordu. Vali Kazım Paşa, telgrafta “İzmir’de kendisine karşı tertip edildiği anlaşılan sinsi ve haince bir suikast teşebbüsünün ortaya çıkarıldığını” belirterek, Mustafa Kemal’den, güvenliği açısından hareketlerinin ertelenmesini rica ediyordu. Ancak Mustafa Kemal, buna rağmen yola çıkmıştı…

1926 yılının 16 Haziran günü İzmir’e gelen Mustafa Kemal, Cumhuriyet Treni’nin Ankara-İzmir güzergahında bulunan ve yapıldığı 1885 yılından beri “İzmir-Kasaba ve Temdidi Demiryolu” olarak adlandırılan bu güzergahta, yine Turgutlu’dan geçiyordu. Ancak suikast hazırlığının duyulmasından dolayı, Cumhuriyet Treni bu kez Turgutlu’da durmamış,Mustafa Kemal, Turgutlu istasyonunda hızını keserek yavaşlayan trenin vagonunun penceresinden çıkarak, şapkasını sallayarak İstasyonda birikmiş Turgutlu halkını selamlayarak İzmir’e doğru yoluna devam etmişti. 

18 Haziran günü ise, ortaya çıkarılan suikast girişimi hakkında Anadolu Ajansı ile yayınladığı ünlü bildiride kendisi ve “En büyük eserimdir” dediği Türkiye Cumhuriyeti için şunları söylüyordu Mustafa Kemal: “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadara yaşayacaktır. Ve Türk ulusu güvenlik ve mutluluğuna kefil olunan prensiplerle uygarlık yolunda duraksamadan yürümeye devam edecektir.”

Bu yolculuğunda Turgutlu’ya uğramayan Mustafa Kemal, Manisa’nın diğer ilçeleri Soma, Kırkağaç ve Akhisar’a uğramıştı. Akhisar’da büyük bir ilgi ve sevgi gösterileriyle karşılanan Mustafa Kemal’in, burada söylediği bir söz de çok anlamlıdır. Akhisar istasyonunda dinlenmeye çekilen Mustafa Kemal, istasyon bahçesinde ayran içerken, çevrede birikmiş olan halk, kendisini daha yakından görebilmek isteğiyle adeta istasyona akın etmişti. Halk kendisine daha yakın olmak için giderek bahçeye yaklaşmaya ve girmeye çalışıyordu. İzmir’deki suikast hazırlığının duyulmuş ve yayılmış olması dolayısıyla etrafta geniş ve sıkı güvenlik önlemleri alınmıştı. 

Bir ara, komiserin yaklaşan kalabalığı uzaklaştırmak istemesi üzerine, Mustafa Kemal, komisere dönüp ve şöyle dedi:
— Komiser Bey! Bırakınız rica ederim. Bana halkımdan zarar gelmez. Yakınlarımdan zarar gelebilir.  
Bu sözler ise, canına kıymak isteyenlere karşı Mustafa Kemal’in yüreğinde açılan yaranın ifadesiydi

Menemen olayı

Bir başka yurt gezisinde, buna benzer bir başka olay daha Turgutlu’da yaşanacaktı. Bir süre önce başlayan gerici ayaklanmaların bastırıldığı bir dönemdi. Birkaç yıl önce, laiklik ve cumhuriyet devrimlerine karşı bazı ayaklanmalar başlamış, tekke ve zaviyelerin kapatılması, tarikatların yasaklanması karşısındaki tepkiler, ayaklanmalara kadar uzanmıştı. Bunlardan en kanlı olanlarından biri de Menemen’de yaşanmıştı. Balıkesir’dekiNakşibendi tarikatı şeyhi Mehmet, kendisinin “Mehdi” olduğunu iddia ederek, bazı müritleriyle Menemen’e gelerek burada Hükümet Konağını basmıştı. Menemen’de yedek subaylığını yapan Mustafa Fehmi Kubilay, kendilerine engel olmak isterken öldürülmüş, gövdesinden kesilerek ayrılan başı bir mızrağın ucuna geçirilerek ilçe içinde dolaştırılmıştı.

23 Aralık 1930’da meydana gelen bu gerici ayaklanma bastırılmış, elebaşları da özel mahkeme tarafından verilen ceza doğrultusunda idam edilmişlerdi.

Turgutlu'dan 11 tutuklama

Bu olaylarla ilgili olarak, Turgutlu’dan da içlerinden biri hoca olmak üzere 11 kişi yargılanan sanıklarla ilişkileri olduğu gerekçesiyle tutuklanmış ve Menemen’e götürülmüş ve burada kurulan Divan-ı Harp mahkemesine sevk edilmişti.

Öte yandan, Menemen Olayı, tüm yurt genelinde olduğu gibi, Turgutlu’da da tepki ile karşılanmıştı.  Basında yer alan haberlerde, olayların ardından yapılan tepki etkinlikleri içinde Turgutlu’danbir heyetin de görev aldığı ve Kasaba Türkocağı mızıkasının bir heyetle birlikte Menemen’e giderek, şehit Kubilay’ın mezarı başında düzenlenen “Cumhuriyetin sonsuza kadar korunacağı” üzerine ant içme törenine katıldığı belirtilmiştir.      

Bu olayın ardından, Mustafa Kemal, 26 Ocak 1931’de Ankara’dan İzmir’e hareket ediyordu. Bu geçişi sırasında özel tren Turgutlu istasyonuna geldiğinde, sabahın 05.00’iydi. Sabahın bu erken saatinde olması ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in herhangi bir karşılama töreni istememesine rağmen, istasyon kendisini karşılamak için gelenlerle doluydu. Ancak tren durmayıp yoluna devam etmişti.

Üçüncü ziyaret: 8 Nisan 1934

Ancak, 1934 yılında, ülkedeki gerici ayaklanmalara bir gözdağı vermek amacıyla Ege’de başlatılan bir dizi askeri manevraları izlemek üzere çıktığı gezi sırasında Turgutlu’ya da denetleme amacıyla gelecekti…

Baharın müjdesini veren güzel günlerden biriydi. Tarih ise 8 Nisan 1934.
O günü yakından izlemiş olan yazar Mustafa Nuri, Yeni Doğuş dergisinde şunları yazar: “Gazi, 19.30’da Ankara’dan yola çıktı… 8 Nisan akşamı. Saat 18.30. Şimdi Turgutlu’da çok sevdiği Mehmetçikle halleşiyor. Vatanın büyük Kurtarıcısı, yurdun ebedi bekçisiyle koklaşıyor. Şimdi her asker kimbilir ne tatlı göğüsler geçiriyor?… Saat 19’u 5 geçiyor. Turgutlu’dan tren yollandı…”   

Manisalı araştırmacı yazar Sadık Karaöz ise, şöyle anlatır: “8 Nisan 1934, saat 18.30. Atatürk, Turgutlu’da Topçu Alayı’nı denetleyecek. Bütün Turgutlulular istasyona akmış sanki. Güvenlik kuvvetleri tedbir almış. Halkı belli bir noktadan içeri sokmuyor…”

Dönemin Turgutlu Belediye Başkanı Cevdet Öktem, Mustafa Kemal’in bu ziyaretini şöyle anlatır: “Kaymakama Atatürk gelecek diye bir telgraf gelmişti. Gerekli hazırlıklar yapıldı. İstasyonun altındaki Giritli Cemal Bey’e ait zeytinlikte topçular yerlerini aldı. Atatürk, kendilerini denetleyecek. 
Kaymakam Sait Sayın, Jandarma Komutanı ve ben, istasyonda en önde bekliyoruz. Ahali de 50 metre geride bekliyor. Biraz da heyecanlıyız. Gazi’yi bir an önce görmek için sabırsızlanıyoruz. 
Bir ara taş bir vagon geldi, geçti. Anladık ki, Gazi’nin özel treni pek uzakta değil. Birkaç dakika sonra da özel tren göründü. Gazi, trenin arka sahanlığında oturuyordu.   
Halkın alkışları arasında trenden indi. Turgutlulular, Atatürk’e yaklaşmak istiyorlardı. Fakat güvenlik kuvvetleri engel oluyordu. Bunun üzerine Gazi, görevlilere: 
— Halkı ne sıkıyorsunuz? Ben zaten onlardan biriyim! diye seslendi. Halka da “Gelin” anlamında işaret etti. 
Kendisinden bu yakınlığı gören Turgutlulular, Atatürk’e doğru koştular. Kimimiz elini öpüyor, kimimiz ceketinden, pantolonundan bir parçaya dokunmaya çalışıyordu. Daha sonra Atatürk aramızdan ayrılarak, Topçu Alayı’nı teftiş için zeytinliğe gitti…” (*)

(*) Ya Cevdet Öktem'in anılarını aktarması sırasında, ya da bu anıları sonradan kayda geçirenlerce bazı isimlerde bir hata yapılmış gibi görünüyor. Araştırmalarıma göre; tarihlere bakıldığında o dönemki Kasaba Kaymakamı’nın Feyyaz Bey, Belediye Başkanının ise Zahit Zühtü Akıncı olması gerekiyor.

 Sonraki ziyaret: İran Şahı ile Turgutlu'da


Yorumlar - Yorum Yaz