Osman Beyîn vaadi ve anlamı nedir?

Osman Beyin vaadi ve anlamı nedir?
Osman Bey
Babası Ertuğrul Gazi'den sonra Söğüt'teki Kayı Aşireti'nin başına geçen Osman Bey’in, hayatta gerçekleşmesini dilediği iki büyük düşü vardır: Biri; büyük aşkı Mal Hatun’a kavuşabilmek, diğeri de; başında bulunduğu aşiretinin büyüyüp güçlü bir beylik haline gelmesi.

İlk düşü gerçekleşir Osman Bey’in. Büyük aşkı mutlu sona ulaşır, muradına erer, Mal Hatun ile evlenir. Bir büyük aşkın nikahla tamamlanıp murada ermesine de kayınpederi ünlü bilgin Şeyh Edebali’nin yakın arkadaşı (kimi kaynaklara göre ise en güvendiği müridi) olan Şeyh Tur’ud adlı derviş aracılık eder... 

Lamartine, Osmanlı Tarihi adlı eserinde bu nikaha ve Osman Bey'in verdiği söze değinirken, Şeyh Tur’ud'a verilen sözün, daha sonra Şeyh Tur’ud aşireti'nin Saruhan Sancağı'na bağlı bulunan yöremize yerleştirilmesiyle gerçekleştiğine değinir.

İlk ve en büyük düşü gerçekleşen Osman Bey, bu nikahı kıyarak sevgilisi Mal Hatun’a kavuşmasını sağlayan kayınpederi Şeyh Edebali’nin arkadaşi da olan Şeyh Tur’ud’a bu nedenle büyük bir minnet ve teşekkür borcu ile, saygı ile bağlandı. Hem Batılı bir tarihçi olan Lamartine'in, hem de bir Osmanlı tarihçileri olan Nesrî ve Solakzade tarafından yapılan anlatımlara göre; Osman Bey, muradına ermesini sağlayan Şeyh Tur’ud’a yapmış olduğu bu büyük hizmeti karşılığında minnet borcunu ödeyebilmek için, diğer düşü gerçekleştiği takdirde, "bir vadi kenarında bir yer bağışlama" vaadinde bulundu.

Bu vaadin o dönemde çok büyük bir anlamı ve değeri vardı. Osman Bey, böyle bir vaatte bulunurken, o dönemde Moğol akınlarından kaçarak Anadolu’ya sığınan, varlıklarını ve soylarını devam ettirebilmek için bir yurt arayışı içinde olan Oğuz Türkmenlerinden bir aşiretin varlığının devam edebilmesini de sağlamış oluyordu. Ama bu vaadin gerçekleşmesi; ikinci düşünün de gerçekleşmesine bağlıydı bir bakıma. Kimi kaynaklara göre, Osman Bey, verdiği sözünü tam anlamıyla olmasa da o günün şartlarına göre ve ileride daha da iyileştirilmesi vaadiyle, kısmen yerine getirdi. Çünkü, ikinci düşü de gerçekleşti. Başında bulunduğu Kayı Aşiretinin güçlü bir beylik haline gelmesini sağladı. Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Bey, ilk etapta Şeyh Tur’ud ve aşiretini Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya’ya yerleştirerek bu aşireti sahilenmiş ve korumuş da oluyordu.

Ama o dönemde ve özellikle de Osman Bey tarafından verilen bu sözün taşıdığı büyük anlam, doğal olarak “vadedilen topraklar”ın değeri ve anlamını da büyütüyor. Osman Bey’den sonra daha da büyüyüp Anadolu’da etkin bir devlet haline gelen Osmanlı Devleti’nin başinda bulunan torunları, Karamanoğulları’nı önemli bir yenilgiye uğrattıkları dönemde, bu vaadi gerçek anlamına kavuşturacak girişimde bulundular. Bu dönemde Osmanlı Padişahı olan Sultan 2. Murat, Osmanlı Devleti’nin "manevi lideri" sayılan dedesi Osman Bey’in sözünü hatırlayarak, bu vaadi gerçek anlamıyla buluşturacak şekilde, Şeyh Tur’ud aşiretinin o dönemki kuşaklarından bir kısmını, 1442 yılında yöremize yerleştirdi...

Yerleştirmelerde soyluluğa da önem veren Osmanlılar için bu aşiretin yerleştirileceği yerin de, hem vaadin anlamına, hem de aşiretin soyluluğuna uygun düşecek değerde olduğu dikkat çekiyor. Yöremiz de bereketiyle dillere destan bir yer. Böylece, "verilen sözlerin mutlaka yerine getirilmesi" gibi bir devlet geleneği doğrultusunda, Osman Bey'in ilk düşünün gerçekleşmesine aracılık eden Şeyh Tur’ud aşiretinin kalan kuşaklarının “vadedilmiş topraklar”a yerleştirilmesi sağlandı. Vaadin anlamı ve büyüklüğü ile yerine getirilişi, "vadedilen topraklar" deyişini daha da anlamlandıran etkiye de sahip anlaşılacağı gibi. Çünkü vaadin o dönemli değeri ve anlamının büyüklüğü ile Şeyh Turud aşiretinin yerleştirildiği yerin değeri ve güzelliği eşit ölçüde. Biraz da yeri gelmişken bu anlamları da açıklamak gerekecek...

Osman Bey, Şeyh Turud’a, iki büyük hayali olduğunu, bunlardan en büyük hayali olan Mal Hatun’la nikahının kıyılmasına vesile olduğu için kendisini ödüllendirmek istediğini, ancak bu ödüllendirmenin ise ikinci büyük hayalinin de gerçekleşmesine bağlı olduğunu söyler. Osman Bey’in diğer büyük hayali başında bulunduğu Kayı aşiretinin büyüyüp güçlenerek bir beylik veya devlet haline gelmesidir. Şeyh Turud’a ödül olarak verdiği söz ise “bir nehir ve yeşil bir vadi kenarında kendisi ve aşiretinin yerleşmesi için yer bağışlayacağı şeklinde” verdiği sözdür. Bu sözün anlamı henüz Anadolu’nun tam olarak Türkleşmediği, hala Bizans toprakları olduğu bir dönemde tabii ki çok büyüktür.

Ancak Osman Bey’in sözü yıllar sonra, Anadolu Birliği’nin sağlanması ve manevi kurucusu olduğu Osmanlı Devleti’nin egemenliğini ilan etmesi sonucunda yerine gelebilir. Dolayısıyla Osman Bey’in ikinci büyük düşü de gerçekleşmiştir. Böylece, Karamanoğulları'nı büyük bir yenilgiye uğratarak Anadolu’da kesin egemenliğini ilan eden ve Anadolu Birliği'ni kuran Osmanlı Devleti’nin başında bulunan Sultan 2. Murat, Osmanlı Devletinin kurucusu ve manevi liderleri de olan büyük dedesi Osman Bey’in verilmiş olan sözünü bir devlet geleneği olarak yerine getirir ve 1442 yılında, Şeyh Turud aşiretinin o dönemki kuşaklarını Osmanlı Devleti’nin ilk vilayeti olma özelliği taşıyan ve bu yüzden de Şehzadeler Kenti olarak değerlendirilen Manisa yakınlarına, toprağının bereketi ile bilinen toprağın, bereketinin konu edildiği “Belkıs’ın gerdanlığ”ı efsanesine konu olan, yöremize yerleştirir.

Bu dönemde Osmanlı Devleti’nin bütün yerleştirmeleri ya sürgün yolu ile ya da zorla yaptırılan yerleştirmeler olduğu halde, Şeyh Turud aşiretine ise yukarıda aktardığım nedenler dolayısıyla özel bir önem gösterilmiş, bu yerleştirme hem bir sözün yerine getirilmesi, hem de bu anlamda bir ödüllendirme şeklinde gerçekleştirilmiştir. İşte bu yerleştirmenin taşıdığı anlam, ardında yatan nedenler ve verilen söz dolayısıyla, Turgutlu’dan söz ederken tarihi araştırmalarımda zaman zaman Turgutlu’dan “cennet” tanımlamasına da biraz gönderme yaparak “vadedilmiş topraklar” olarak bahsediyorum…

Yani... “Aşk ile başladı bu şehrin hikayesi” diyebilmek hiç de yanlış olmaz... 

 Sonraki sayfa: Yöremize yapılan yerleşimin anlamı nedir?


Yorumlar - Yorum Yaz