Tarihte Birçok Medeniyetin Beşiği: Mezopotamya

Mezopotamya, Orta Doğu'da Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bir bölgedir. Bu bölge, sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmıştır.

Tarihin ilk toplulukları ilk tarımın yapılmaya başlandığı (Tarım devrimi) dönemde ortaya çıkmaya başlamıştır. Sümerler, yalnızca Mezopotamya'nın değil dünyanın ilk uygarlığı olarak biliniyor. Daha sonra Akadlar, başkentleri Akad ile başa geçtiler. M.Ö. 2154 yılı civarında Asurlular gücü ele geçirdi ve Asurlular İmparatorluğu kuruldu.


Mezopotamya'nın bağımsızlığı, Perslerin gelmesiyle son buldu. M.Ö. 335 yılında iki nehir arasındaki bölgeler artık tamamen Büyük İskender'in kontrolü altındaydı.

Site devletlerin kurulmasından önce, Mezopotamya'da hayat çoğunlukla kırsal bölgelerde geçiyordu.


Daire biçiminde bir plan vardı: En ortada dini ritüeller için kullanılan bir ateş vardı. Toplulukların önde gelen isimlerinin tuğladan evleri ateşe yakın konumda inşa edilirdi. Çiftçilerin evleri, çamur ve kilden yapılma kulübeler olurdu.

İlk şehirler M.Ö. dördüncü yüzyılda Sümerler tarafından kuruldu. Bunlar bağımsız merkezlerdi; çevre köyleri kontrol ediyor ve ekilebilir arazileri kullanıyorlardı.

Güç rahiplerin ellerindeydi; Tanrı ve insanlar arasındaki aracı olarak görülüyorlardı. Tanrılara 'ziggurat' isimli tapınaklarında tapıyorlardı. Araştırmacılar, tapınağın en tepesindeki odada yalnızca rahiplerin ibadet etmeye izinli olduklarına inanıyor...


Mezopotamya'nın bazı insanları özgürdü ve haklarının olmasından hoşnutlardı. Bu insanlar; rahipler, krallar, zenginler, tüccarlar ve esnaftan oluşuyordu.

Bu insanların alt tabakasında yer alan kişiler ise üst tabakaya hizmet ediyordu. Tarım yapıyor, balık tutuyor ve arazi sürüyorlardı. En alt tabakada köleler yer alıyordu. Köleler ya savaştan esir düşen insanlardan ya da çoğunlukla Mezopotamya dışından getirilerek pazar yerinde satın alınan insanlardan oluşuyordu. Köleler, aristokratların, rahiplerin ve devlet isimlerinin evinde onlara hizmet ediyordu.


Fırat ve Dicle nehirlerinin havzaları, tarımın gelişmesine büyük katkı sağladı. Peki Mezopotamya'da nelerin tarımı yapılıyordu?

  Genel tahıl ürünleri: Buğday, arpa, çavdar
  Mercimek, bezelye, susam, soğan, pırasa ve salatalık gibi ürünler.
  Ayrıca keten de yetiştiriyorlardı; hem yağ üretimi hem de dokumacılık için kullanılıyordu.
  Meyve bahçeleri ve hurma ağaçları da tarımın önemli mahsullerini oluşturuyordu.
  Mezopotamya insanları hayvancılıkla da (keçi, koyun, sığır ve eşek) ilgileniyordu.

Mezopotamya'da gerçekleşen faaliyetler, tüm dünyanın gidişatını iyi yönde etkiledi.


Mezopotamya insanları tarafından yapılan keşifler ve icatlar, medeniyetin gelişimini hızlandırarak destekliyordu. İlk söz edilmesi gereken konu; yazının icadıdır. Yazıyı icat eden Sümerlerin döneminde kalma hiyeroglifler keşfedildi. Sümerler temelde basit karakterler kullandılar, ancak daha sonra bu çivi yazısına evrildi. Yazı için materyal olarak yumuşak kil tabletler ve kesilmiş kamışlar kullanılıyordu.

Bir diğer önemli icat ise tekerlekti. Bu basit icat, taşıma araçlarının icadına yol açtı ve ticaret başladı. Ticaret, Mezopotamya ekonomisi için çok önemliydi. Yapılan bir çok keşif ve icat zamanla günlük hayatın kolaylaşmasını ve hep ilerlemeyi sağladı.

Mezopotamya'nın konumu çoğu zamanlarda kendisine avantaj sağlasa da, dezavantajlı olduğu durumlar da vardı.


Dicle ve Fırat nehirlerinden o devirde sular düzensizce dökülüyor ve pek sık yağmur da yağmıyordu. Bu nedenle Sümerler, bu problemi çözmek için bir drenaj sistemi inşa ettiler...

Çoğu kişi Mezopotamya'yı bir ülke sanıyor. Ancak burası aslen sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış bir bölge. Günümüzde Mezopotamya Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşuyor.

Kaynak: onedio


Yorumlar - Yorum Yaz