Ünlü Fransız tarihçi Andre Ribard, Lidya uygarlığını şöyle anlatır: “Lidya en zengin altın madenlerine sahipti ve bu sayede önemli bir ekonomik merkez de oldu.”
Anadolu’dan “Küçük Asya” diye söz eden Andre Ribard, şöyle devam eder: “Lidya, Küçük Asya’da İonya-Mısır ve Fırat arasındaki yol kavşağında faal bir devletti. Lidya Kralı Gyges zamanında Sart’ta ilk para, altın ve gümüş sikkeler şeklinde ortaya çikti. Bu paranın kullanılması, ödemeleri özellikle kolaylaştırdı ve alış verişi hızlandırdı. Bu yenilik Lidya’nın refahının artmasına yardım etti.” (Andre Ribard - İnsanlığın Tarihi, Cilt: 1, Sf: 92)
Lidya, bu nedenle ticarete ağırlık veren bir uygarlık oldu. Bölgenin bir ticaret merkezi olmasına hizmet için de, ünlü “Kral Yolu” (diğer adıyla Kervan Yolu) yapıldı. Bu nedenle de yöremizin en eski ve tarihin en uygar krallıklarından olan Lidya Uygarlığı, Ege için gerçekten de çok büyük bir kazanç olmuştu... Ne var ki, bu görkemli uygarlığın sonu ise çok hazin!