Şiir Dinletisi

Şiir dinletisinde ozanca başkaldırı - 27 Temmuz 1993

2 Temmuz 1993 tarihi, yalnızca Cumhuriyet Tarihi içinde değil, tüm Anadolu tarihi içinde insanlık adına en kara, en utanç verici bir gün olarak kabul edilmeli. Tüm Anadolu tarihi incelendiğinde, bu kadar çok sayıda aydın ve sanatçının, "din adına ve tekbirler getirerek" yakıldığı,  bir kent belediye başkanı tarafından bu katliamı yapanların "gazanız mübarek olsun" diye dağıtıldığı (veya kutsandığı) benzer bir örneğe rastlayamazsınız. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Sivas Katliamı, Anadolu tarihininde yaşanmış en utanç verici olay, gerici ve yobazların gerçekleştirdiği en dehşet verici katliamdır.

Madımak otelinin yakılarak 37 kişinin öldürüldüğü korkunç Sivas Katliamı'nın yarattığı bu dehşet toplum üzerinde müthiş bir korku bulutu yayarken, yangının külleri daha hala tüterken, bu katliamı ve ardındaki güçleri lanetlemek amacıyla bir gurup dostumla birlikte "şiir dinletisi" düzenledik. Etkinlikte, özellikle Sivas Katliamı'ndan şans eseri kurtulmayı başaran, dolayısıyla orada yaşananları, herşeyin nasıl gerçekleştiğini anlatarak, insanlarımızı gerçeklerle bilgilendirecek aydın ve sanatçıların davet edilmesine özen gösterildi. Etkinlikte ayrıca ülkemizin üstüne çöketilmek istenen karanlığın habercisi olan ve çağdaş, aydın, demokrat insanları hedef alan bu katliama karşı "ozanca bir başkaldırı" tavrı da damgasını vuracaktı.

Düzenlenen şiir dinletisine katılanlardan şair Hidayet Karakuş, Sivas katliamından şans eseri kurtulmayı başarabilmiş olanlardandı, dolayısıyla olup biten herşeyin canlı bir tanığıydı. Katliamda yaralanan Aydoğan Yavaşlı'nın da davet edilmesi düşünülmüştü. Ancak, kendisi gibi bu katliamda yaralanan eşi Meliha hanım, o dehşetin aynı zamanda kendisine yaşattığı şoktan hala kurtulamamış ve geçirdiği ağır şokla birlikte hafızasını yitirmişti. Aydoğan Yavaşlı da eşinin tedavisi için kendisiyle birlikte yurtdışında olduğundan, bu etkinliğe katılamadı. Böylece Hidayet Karakuş, Sivas Katliamı'nın hemen ardından, olaylardan 25 gün sonra 27 Temmuz 1993'te katliamı lanetlemek için yurt genelinde düzenlenen bu ilk etkinliğe "onur konuğu" olarak katıldı.

Etkinlikte, aydın ve aydınlık düşmanı karanlık zihniyetler ve bu zihniyeti bugüne dek hep kollayıp gelişmesine destek olmuş "yasakçı devlet" zihniyetinin çeşitli şekillerde zulmüne uğramış ya da mağdur edilmiş, başta Nazım Hikmet olmak üzere, çeşitli şairlerimizden derlenmiş şiirler sunulurken, günümüz şairlerinden Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, Sedat Şanver, Güngör Tekçe, Hayri Yetik'in davet edildiği programda Sivas Katliamı'nda yaşamını yitiren Metin Altıok ve Behçet Aysan'ın da çeşitli şiirleri sunuldu.

Etkinliğe "onur konuğu" olarak davet edilen şair Hidayet Karakuş, kendisine ayrılmış bölümde, canlı bir tanık olarak Sivas olaylarını tüm detaylarıyla anlatırken, o anları yeniden hatırlamak zorunda kaldığında gözyaşlarını tutamıyordu. Yaşadıkları anların ne denli dehşet verici olduğunu, o anlara tekrar döndüğü zaman daha iyi anlayabilmişti. Pek çok arkadaşının yanarak ve dumandan boğularak ölüşüne de tanık olmuş Hidayet Karakuş'un, her anını hatırlayarak, yeniden yaşayarak, başından sonuna tüm detayları ile Sivas Katliamı'nı anlatması, yaklaşık 45 dakikalık bir bölümü kapsadığından, bu bölümü bu sitede klip olarak sunabilme olanağı şimdilik yok. (İleride belki mümkün olabilir.)

Saatler süren bu dehşet anlarının öncesinde ise, Pir Sultan Abdal Şenlikleri'nin başladığı günler öncesinden Madımak otelinin yakılmasına kadar gelişen tüm gerçekler, Sivas katliamının tahrik edilmiş veya gözü dönmüş bir avuç insanın bir anlık öfkesi sonucu meydana gelen bir olay olmadığını, tam tersine, şehir dışından taşınarak Sivas'a getirilen 10 bini aşkın gerici ve yobazın figuran olarak kullanıldığı, detaylı şekilde hazırlanmış bir senaryo ve derin bir plan sonucu gerçekleştirildiğinin örnekleri çok net bir şekilde ortaya dökülüyordu. Geçmişte Maraş, Çorum ve benzeri katliam olaylarını tezgahlayan ellerin parmak izlerine Sivas Katliamı'nda da rastlanıyordu..

.Dolayısıyla "Sivas olaylarının gözü dönmüş bir avuç yobazın bir anlık öfkesiyle meydana gelmediği, iyice planlı bir şekilde hazırlanmış bir senaryo sonucu gerçekleştirildiği" mesajı, ilk kez bu etkinlikte veriliyordu. Bu nedenle, yaklaşık 3 saat boyunca süren şiir dinletisinin video kasetleri çoğaltılarak, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya olmak üzere büyük kentlere dağıtıldı.

2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirenlerin anısını yaşatmak amacı  ile hazırladığım bölümde bu etkinliğe bu nedenle sitemde yer vermemek olmazdı... Madımak otelde yaşamını yitirenlerin anısına saygıyla, program sunumundan kısa bir bölüm yer alıyor bu sayfada.

Program sunumundan kısa bir bölüm
Gecede okunan şiirlerden bazıları
 Kanlı Zambak - Behçet Aysan
 Yıkıcılar Geldiler - Metin Altıok
 Ellerin - Hasan Hüseyin Korkmazgil
 İstanbul'u Dinliyorum, Gözlerin Kapalı - Orhan Veli Kanık

Yorumlar - Yorum Yaz